İş Kanunu md. 18/1. fıkrası uyarınca, işveren belirsiz süreli iş sözleşmesini, ‘’işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe’’ dayanarak feshedebilir. Görüleceği üzere, madde hükmünde iş sözleşmesinin işletme gerekleri nedeniyle feshedilebileceği hükmedilmiştir. Ancak burada işverenin iş akdinin feshinin, geçerli sebebe dayanma zorunluluğu sadece iş güvencesi kapsamında olan işçiler açısından bulunmaktadır.
İş akdinin geçerli nedenle feshi, haklı nedenle fesih kadar ağır olmamakla birlikte, işveren açısından iş akdinin devamını sekteye uğratacak bir nedenin varlığı halinde işverene fesih hakkı tanıyan bir olanaktır.
Somut olaylarda, işçi ile işveren arasındaki iş akdinin feshi ile ilgili durumlarda feshin geçerli olup olmadığı hususu değişebilecektir. Ancak bu hususta işçi ile işverenin iş akdinin feshinin nasıl bir fesih olduğunun yorumu yönünde Yargıtay İçtihatları önemlidir.
Filvaki, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/20864 K. sayılı konu dava da, işçinin işverenden izin talebinde bulması ve izin talebine olumsuz yanıt alması halinde, işverene karşı ‘’siz izin vermezseniz ben başımın çaresine bakarım, bir yolunu bulurum’’ şeklinde karşılık verip ertesi gün işyerine hastalık raporu sunarak işyerine gelmemesi ve memlekete gitmesinin işveren için bir geçerli fesih nedeni olacağına hükmetti.
Ezcümle, yukarıda izah edildiği üzere işçi ile işveren uyuşmazlıklarında her somut olay kendi özelliğine göre değerlendirilecekse de bu yöndeki Yargıtay kararları davanın gidişatına yön verecektir.