Her boşanma davası anlaşma ile sonuçlanmaz ve tarafların birbirleriyle uzlaşamadığı konular da eşler birbirlerinin kusurlu olduğunu mahkemeye açıklamak ve ispat etmek zorundadır. Hâkim tarafından boşanmaya karar verilebilmesi için kusurlu olduğu ileri sürülen eşin kusurunun mahkemeye kabul ettirilebilmesi gerekmektedir.
Evlilik birliği ile hayatları birleşen eşlerin, kanuna göre evlilik sona ermesi boşanma davası yoluyla gerçekleşmektedir. Boşanma davasında taraflar birbirlerinin kusurlu olduğunu ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu nedenle bu konuda uzman avukatlara danışmak, işleyişin daha titiz geçebilmesi açısından önem arz etmektedir.
Boşanmanın sonuç doğurabilmesi için tarafların boşanabilmesi için somut olaylarda mahkemeye sunabilecekleri kanunumuzda sayılan nedenlerden bir veya birkaçı olmak zorundadır.
Güven sarsıcı harekette eşlerin birbirlerinden boşanabilmesi ve bu hareketi yapan kimsenin boşanma davasında kusurlu olduğu anlamına gelebilecek nedenler bir tanesidir. Çünkü evlilik birliği eşlerin birbirine güvenmesi sonucu devamını getirebilmekte olup bu güven ilişkisinin sarsılmasının da boşanma nedeni olarak sayılması gayet yerindedir.
Yüksek mahkemede, eşin pavyona gitmesini güven sarsıcı davranış olarak kabul etmiş ve eşin bu davranışı nedeniyle boşanma davasında kusurlu olduğunu ve eşin davasının kabul edilmesi gerektiği ifade etmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/20443 E., 2014/3624 K.)