Bankalar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun115/3 madde ve fıkraları uyarınca objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumlu olup, banka olmaları nedeniyle de diğer tacirlere nazaran bütün hukuki ilişkilerinde daha yüksek özen borcu altındadırlar. Banka ile müşterisi arasındaki bankacılık işlemleri her şeyden önce güven unsuruna dayanmaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/10105 E., 2016/901 K. sayılı ilamında da, bankaların tüm hukuki ve işlemlerinde, diğer tacirlere nazaran daha yüksek bir özen borcu bulunduğuna hükmetmiştir. Bu karara konu olan somut olayda, banka şubesinde para yatırmak için sıra bekleyen kişinin, parası bir başka üçüncü kişi tarafından çalınmıştır. Akabinde parası çalınan kişi bankadan tazminat isteminde bulunmuştur.
Yüksek mahkeme, bankaya ait şube binasının sorumluluk alanında kalması nedeniyle, bankanın henüz sözleşme kurulmamış dahi olsa sözleşme hazırlığı aşamasında da, sağladığı hizmet ve yükümlülükleri dikkate alındığında müşterisinin malını koruma yükümlülüğünün mevcut olduğuna hükmetmiştir.