Genelde televizyon ve sosyal medyada herkesin gördüğü bir haber vardır. İşte suçlular erkenden salındı, serbest bırakıldı. Bunun nedenine insanlar anlayamamakta işte biz bu yazımızda bu konuları ele alacağız ve Türkiye’deki infaz yasasıyla ilgili açıklamalar yapacağız.
Toplumda yerleşik düşünce; cezaların az olması da olsa aslında gerçek durum bu şekilde değildir. Aslında ceza kanunumuz da yer alan cezalar diğer Avrupa ülkelerine nazaran gayet yerindedir. Ancak infaz yasası dediğimiz bir yasa mevcuttur. İşte bu yasa ceza kanununda yer alan cezaların uygulanmasına ilişkindir. İzah etmek gerekirse, cezaların uygulanış biçimlerinde yani uygulamadaki hususlar bu durumlara yol açmaktadır. Ancak toplumda cezaların hafifliğinden bahsedilmektedir fakat açıkladığımız üzere gerçek durum bu değildir. Asıl sorun bu cezanın çekilmesidir. Peki uygulama nasıldır ve ortaya çıkan problemler nelerdir ?
İnfaz yasası şöyle der; Kişiye verilen cezanın yarısı yani ½’si şartlı tahliye ile indirilir. Son 3 yılında da denetimli serbestlik müessesi ile ceza evinden salınır. Bu da uygulama da 6 yılın altındaki cezaların çekilmemesi sonucu ortaya çıkarmaktadır. İşte aslında sıkıntı buradadır. Cezaların hafifliğinde değildir.
Türk Ceza Kanunu ile suç işleyen kimselere ceza verilir. Akabinde iş bu cezayı uygulamaya geçmektedir. Bu işte görevli olan yer Savcılıktır. Savcılık hükümlünün cezasına göre ‘’müddetname’’ düzenlemektedir.
Müddetname, suçu işleyen kimseye verilen cezanın ne kadarının yatılacağını, ne zaman şartlı tahliye edileceğinin bildirildiği yerdir. Daha iyi izah edebilmek için bu durumları bir örnekle ifade etmek gerekirse;
Cezası 6 yıl olarak kesinleşen bir kimsenin infaz kanunu gereği cezasının yarısı düşmektedir. Yani 3 yıllık bir yatarı bulunmaktadır. Ancak bu seferde ‘’denetimli serbestlik’’ adı verilen bir kurum vardır. Denetimli serbestlik, cezanın infazına 3 yıl kalmış ise kişinin salınmasıdır. Yani 6 yıl ceza alan suçlunun cezasının yarısı düşülmüş, içeride yatma süresi 3 yıl olmuş sonrasında ise cezanın infazına 3 yıl kalmış olması nedeni ile denetimli serbestlikle içeriden çıkmıştır. Suçlu bir önceki gün içeri girip ertesi gün de İnfaz Hakimliğin’den alınan karar ile tahliye oldu.
Kısacası, suçlu kimse infaz kanununa göre suçunu çekmiş, topluma borcunu ödememiş ve tahliye olmuştur. Halbuki uygulamada sadece işlemiş olduğu suç nedeniyle 1 gün içeride yattı. Görüldüğü üzere asıl problem ve suçluların erken salınmasındaki neden İNFAZ KANUNU yani cezaların uygulanmasındadır.
Ayrıca, pandemi döneminde meydana gelen bir diğer durum ise açık ceza evine çıkma hakkı kazanan hükümlülere ’covid izinleri’’ ile evlerinde gönderilmesidir. Her defasında da bu süre uzatıldı. Peki açık ceza evine çıkma hakkı nasıl kazanılmaktadır ?
Açık Ceza Evi İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğine göre, 10 yıl altı ve cezalarda 1 ay kapalı ceza evinde yatan kimseler açık ceza evi infaz kurumuna çıkmaya hak kazanmaktadır. Daha yüksek bir hapis cezasına mahkûm edilmiş kişiler ise bu sefer de cezanın 1/10’ unu kapalı ceza evinde geçirerek, açık ceza evine geçme hakkını kazanmaktadır. Bu da bu kimselerin dışarıya çıkabilmesini sağlamaktadır.
Özetlemek gerekirse, Türk Ceza Kanunu’muzda yer alan cezalar hafif değildir. Cezaların infazındaki yumuşaklık sebebi ile bu yaşanmaktadır. İşbu yazımız da bu konulara ve problemlere değinilmiştir.
Mahkum etmek yargıcın, cezalandırmak yasanın işidir. Marcus Tullius Cicero