Ceza Muhakemesi Kanunumuzda koruma tedbirleri tek tek düzenlenmiştir. Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinin amacını yani maddi gerçeğe ulaşmaya giden yolda uygulanan tedbirlerdir. Bu tedbirler kişilerin; kişi özgürlüğüne, konut dokunulmazlığına, vücut dokunulmazlığına ilişkin olabilir. İzah etmek gerekirse koruma tedbirleri, maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için kişilerin özgürlüklerini belirli koşullar altında kısıtlama halidir. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre ‘’arama’’ bunlardan bir tanesidir.
Arama ve El koyma tedbirlerine Ceza Muhakemesi Kanununun 119. vd. maddelerinde yer verilmiş olup hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılmadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile gerçekleştirilebilir.
Anlaşıldığı üzere, koruma tedbirlerinin amacı genel anlamda delil toplamaktır. Arama adı verilen koruma tedbirinde de kişilerin üstleri aranarak vücut dokunulmazlığı ihlal edilmekte ancak bu ihlal kanundan kaynaklı ve maddi gerçeğe ulaşmak için zaruri olması sebebiyle uygulanmaktadır. Ancak bu durumlar bazen kolluk kuvvetleri tarafından aşılmakta ve kendilerine verilmeyen yetkilerin üzerinde bir arama ve davranışlar içerisinde olabilmektedirler.
Polislerin arama yetkisini kullanabilmesi için makul bir sebebin varlığı gerekmekte olup bu makul sebep olaylar ve fiillere göre değişiklik gösterebilmektedir. Ancak kolluk kuvvetinin süreklilik arz edecek veya keyfilik içeren bir arama yapması hukuka uygun değildir.
Kolluk kuvvetinin durduğu kişinin üzerine arama yetkisi bulunmaktadır. Ancak bu üst araması kaba bir üst araması olmalıdır. Kişinin eşyalarının içerisine dahi bakmak kaba üst aramasının aşıldığına bir işarettir. Hatta kaba üst aramasının yapılabilmesi içinde kişide suça konu eşya veya tehlikeye sebep verecek bir eşyanın bulunduğu hususunda bir şüphe oluşmak zorundadır.
Kaba üst araması ile kişinin sadece el ile üstü aranmaktadır. Kişinin bunun dışında misali olmak üzere cüzdanının aranması, mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilmekte olup bu kararında 24 saat içerisinde görevli hâkimin onayına sunmak zorundadır. Kısacası kişinin cüzdanının dahi aranması kaba üst aramasına girmez ve bir yetkinin o an için aşıldığına işaret eder. Çünkü kaba üst araması dışında kişilerin yanlarında bulunan eşyaları içerisinde detaylı bir arama yapılabilmesi için hâkimden karar veya Cumhuriyet savcısından yazılı bir emir alınması şarttır (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/1045 E, 2019/609 K. sayılı ilamı).
Dolayısıyla kaba üst araması yapıldığı sırada kişinin cüzdanı aranmış ve cüzdanında uyuşturucu madde veya suç teşkil edecek herhangi bir şey bulunduğu zaman bu delil hukuka aykırı elde edilmiş bir delil kabul edilecektir. Sonuç olarak hukuka aykırı olarak elde edilen delil kişinin aleyhine kullanılamayacak ve hükme esas alınamayacaktır.
Özetlemek gerekirse kişilerin hak ve özgürlüklerini bilmesi zaruridir. Yer verdiğimiz üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluda kaba üst araması sonucu cüzdan da bulunan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı şekilde elde edildiğine hükmetmiştir. Görüleceği üzere, hukuka uygun delil yargı sistemimizde çok büyük öneme sahiptir. Bu nedenle de uzman avukatlardan hukuki yardım almak elzemdir.