Evlilik birliğinin sona ermesi ile birlikte, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusuru ile boşanmaya sebep olan taraftan maddi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesine göre işbu tazminatı isteyebilmek için boşanma sonucu mevcut veya beklenen menfaatlerin zedelenmiş olması yeterlidir. Tabii ki kusursuz veya daha az kusurlu olmak şartına dikkat etmek gerekmektedir. Kanun koyucu maddi tazminat bakımından mevcut veya beklenen menfaatlerin zedelenmesini diyerek geniş bir yorum yapmaktadır.
4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesinde ise, boşanma manevi tazminat düzenlenmiştir. Ancak boşanmada manevi tazminat yukarıda ifade edildiği üzere maddi tazminat kadar geniş yorum yapılabilecek şekilde düzenlenmemiştir. Kanun koyucu, manevi tazminatı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan olaya uygun miktarda ödenmesini isteyebileceği tazminattır.
İzah edildiği üzere, manevi tazminat için boşanmaya sebep olan olaylar nedeni ile kişilik hakları saldırıya uğrayan eş tarafından istenebilecektir. Bu davada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar doğrultusunda kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın huzursuzluğunu, bozulan ruhsal dengesini onarmak ve kişilik değerlerindeki, maneviyattaki eksilmeyi giderebilmektedir.
Manevi tazminat talep edecek kişinin boşanmaya sebep olaylar nedeni ile kişilik haklarının saldırıya uğraması gerekmektedir. Nitekim, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1935 E., 2022/4205 K. sayılı ilamı ile sürekli alkol alan, eve gelmeyen ve ailesine ilgisiz davranan kişinin bu davranışlarının diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğini bu nedenle manevi tazminat ödenmesi gerekmediğini hüküm altına almıştır.