1- Vefat ve yaralanma nedeniyle açılacak tazminat davaları,
2- Hasara uğrayan taşınmazlar yönüyle hak sahipliği davaları ile zararların tazminine yönelik olarak açılacak olan tam yargı davaları,
Hak sahipliği afetzedelerin yıkılan veya ağır hasar gören binalarla olan mülkiyet ilişkilerini ve yeniden yapılacak binadan veya inşaat kredisinden yararlanabilme hakkına ilişkin olup 7269 sayılı yasada düzenlenmiştir. Buna göre AFAD’ın ilgili heyetleri tarafından afetin meydana geldiği arazinin durumu ile bütün yapılar ve kamu tesisleri incelenerek hasar tespit raporu düzenlenir. Hasar tespit raporlarında binalar hakkında hasarsız, az hasarlı, orta hasarlı veya ağır hasarlı olarak rapor düzenlenir. Bu raporlar askıya çıkarılarak ilan edilir. Vatandaş, söz konusu tespitlerin hatalı olduğunu düşünüyor ise bu karara karşı itiraz hakkı bulunmaktadır. Yapılacak itirazlar orta/ağır hasarlı olarak tespit edilen binaların az hasarlı/hasarsız olduğuna ilişkin olabileceği gibi az/orta hasarlı olarak tespit edilen binaların ağır hasarlı olduğuna ilişkin de olabilir.
İtiraz üzerine yetkili heyet tarafından aynı taşınmaz tekrar incelenerek kesin hasar oranı tespit edilir ve bu doğrultuda rapor düzenlenir. Buna göre hasarsız veya az hasarlı olarak tespitin kesinleşmesi üzerine bu taşınmaz sahiplerinin hak sahibi olmadıklarına karar verilir. Bu tespitin hatalı olduğunu düşünen afetzedeler hasar tespitine karşı değil, hak sahibi sayılmama işlemine karşı idare mahkemesinde dava açabilir. Orta hasarlı tespitin kesinleşmesi üzerine bu taşınmaz sahipleri onarım ve güçlendirme kredisi yönünden hak sahibi sayılırlar. Ancak konut ve iş yeri tahsisi yönünden hak sahibi olamazlar. Bu tespitin hatalı olduğunu düşünen afetzedeler de bu işleme karşı da dava açabilirler. Açılacak bu davada taşınmazın durumuna göre az hasarlı veya ağır hasarlı olduğu iddia edilebilecektir. Orta hasarlı taşınmazlar güçlendirme yapılmadan kullanılamazlar. Ağır hasarlı tespitin kesinleşmesi üzerine bu taşınmaz sahipleri hak sahibi sayılırlar. Bu taşınmazların yıkımına karar verilir. Yıkım kararının dayanağı ağır hasar tespiti olduğu için taşınmazlarının yıkılmasını istemeyen ve tespitin hatalı olduğunu düşünen vatandaşlar da hak sahipliği kararına karşı dava açabilirler.
Sonuç olarak hasar tespit çalışmalarından sonra taşınmazın hasar durumuna ve afetzedelerin talep ve gözlemlerine göre konut ve işyeri yönünden hak sahibi olup faizsiz uzun vadeli geri ödemelerle deprem konutu ve işyeri sahibi olunabileceği gibi binalarının hasarsız olduğunu düşünenler mevcut taşınmazının yıkılmasını önlemek amacı ile de dava açabileceklerdir.