Kefil, başka bir kişinin borcunu ödememesi durumunda kendisinin o borcu ödeyeceğini yani alacaklı kişiye karşı borcun sorumluluğu üstlenen kimsedir. Kefaletin geçerli olmasının bir takım şekli şartları vardır. İcrada kefalet ise, icra takibine konu edilmiş olan bir borcun icra müdürlüğü huzurunda 3. Kişi tarafından üstlenilmesi anlamına gelmektedir. İcra takibine konu olmuş olan o borcu üstlenen kişi de icra kefili olarak adlandırılmaktadır.
İcra kefaleti ilam hükmünde olup icra kefiline karşı ilamlı takip başlatılarak icra takibine başlanılabilir ve hakkında icra takip işlemleri birer birer yapılır. Bu özelliğiyle; icraya konu olmuş bir borca kefil olmak sakıncalıdır. İşbu yüzden böyle bir borca kefil olmayı düşünen kimseler üstlendikleri sorumluluğun farkında olmalılardır.
İcra kefaleti de aynı şekilde kefaletin geçerlilik koşullarına belirleyen hükümlere ve TBK 583. maddesi hükümlerine tabiidir. O sebeple icra kefaletin de de kefalette olduğu gibi bazı şekil şartlarını taşıması gerekmektedir.
TBK 584. Maddesi gereğince kefil olan kişi ise eşinin rızasını almak zorundadır. Eşinin rıza vermediği kefalet geçersiz olur. Bu koşul icra kefaletinde de aranmakta olup kefil olacak kimsenin eşinin rızası en geç icra tutanağının imzalandığı tarihte alınmış olmalıdır. Bu koşulları taşıyamayan icra kefaleti de geçersiz olacak bu sebeple kefilin sorumluluğu gündeme gelmeyecektir.
İcra kefaletinde evli bir kimsenin eşinin rızasının önemi belirten yüksek mahkeme kararları da mevcuttur. Örneğin;
YARGITAY 12. H.D 2020/2970 E. , 2020/2990 K. sayılı ilamından özetle
‘’…Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık …’nın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin . İcra Ceza Mahkemesinin 23.11.2018 tarihli ve 2018/117 Esas, 2018/141 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair …r 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde, dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre taahhüt tarihinde evli olan sanığın eşinin kefalet işlemi öncesinde veya icra kefilliği sırasında rızasının alınıp alınmadığının belirtilmemesi karşısında, sanığın icra kefilliğinin ve icra kefalet sözleşmesine dayanılarak verilen taahhüdün geçersiz olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenilmesi T.C. … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.12.2019 tarihli yazılı istemleri ile ihbar olunmakla, anılan kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.12.2019 tarihli tebliğnamesiyle ilgili dosya Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmiştir…’’
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğini yerinde görmüş olup icrada kefil olan kimsenin eşinin rızası olması gerektiği halde olmamasından sebeple verilen taahhüdün geçersiz olduğunu belirtmiştir.