Türkiye’ de her gün çok fazla trafik kazası gerçekleşmekte olup bunların çoğunluğu sürücülerin dikkatsizliği ve trafik kurallarına uymamalarından kaynaklanmaktadır. Bunun en tipik örneği ve en önemli bir bölümünü de ışık ihlalleri yani kırmızı ışığın dur ihtarına uyulmamasıdır. Trafik kazaların birçoğu bu nedenlerle gerçekleşmekte olup karşı tarafın zararını tazmin eden sigorta şirketleri kaza yapan sigortalısına rücu için başvurmaktadır. Oysa ki, bu durum göründüğü gibi olmayıp sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının doğabilmesi için yani araç sürücüsünün sigorta şirketine karşı sorumlu olabilmesi için ağır kusurunun bulunması gereklidir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde; tazminata neden olan bir kaza veyahut olay, işletenin veya o fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kast ile hareket etmesiyle veya ağır kusuru sonucunda meydana gelirse sigortacının sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yerleşik Yüksek Mahkeme içtihatlarına ve yerleşmiş uygulamalara baktığımızda; Genel Şartların anılan işbu maddesinde ‘’tam kusur’’ dan değil ‘’kasıt’’ veya ‘’ağır kusur’’ dan bahsedildiği neticesinde bu yönde bir değerlendirme yapılması gerektiğini görmekteyiz.
Birazdan yer vereceğimiz Yargıtay Kararları ışığında, sürücünün sadece kırmızı ışıkta geçmesinin ağır kusur olarak nitelendirilemeyeceği yani yüzde yüz kusurlu olmasının tek başına kasıtlı veya ağır kusurlu manasına gelmediğini görmekteyiz. Sürücünün sadece kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle bir kazaya sebebiyet vermesi halinde karşı tarafın bu kaza nedeniyle meydana gelen hasarını sigorta şirketi ödediğinde, karşıladığı bu bedeli sigortalısından yani kırmızı ışıkta geçerek kazaya sebep olan sürücüden rücu edemez.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16576 E. Ve 2016/3671 K. sayılı ilamında “… Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. Daire’nin yerleşmiş uygulamalarına göre; Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusurdan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir. İlgili madde de tam kusurdan değil kasıt veya ağır kusurdan söz edilmektedir. Somut olay değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunda davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Ağır kusur kavramı bir özel hukuk kavramı olup, kasıtlı olmamakla beraber kasta yakın bir kusurun mevcudiyetini ifade eder. Dava konusu olayda ise sigortalı araç sürücüsü kırmızı ışıkta geçmesinden dolayı %100 kusurlu olmakla, ağır kusurlu olmadığının kabulü gerekir. Olayda ağır kusur oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde rücu şartının gerçekleştiği düşüncesiyle davanın kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir….” şeklindedir.
Sigorta Hukuku, Tazminat Hukuku ve Otomotiv Hukuku alanında son derece başarılı ve uzman avukat kadrosuna sahip hukuk büromuz ile irtibata geçerek hukuki yardım talebinde bulunmanızı tavsiye ederiz.