Sonuçlanan bir davadan dolayı karşı tarafın avukatına ödenen vekâlet ücretinin kararın Yargıtay tarafından veya istinaf mahkemesince bozulması durumunda vekâlet ücreti avukatın kendisinden tahsil edilemez. İade edilecek vekâlet ücretinin sorumlusu davadaki taraftır.
Vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre hükmolunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği kuralı mevcuttur. Türk yargı organlarınca davayı kaybeden tarafça ödenmesine karar verilecek olan vekâlet ücreti muhakeme masrafları arasında sayılmaktadır. Kanunda yazılı haller haricinde, muhakeme masraflarının, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilecektir. Davada taraflardan her birinin ayrı olarak kısmen haklı çıkması halinde, mahkemenin yargılama giderlerini tarafların haklılık oranlarına göre pay edeceği, aleyhine hüküm verilenlerin birden fazla olması halinde ise mahkemece bu giderlerin bu taraflar arasında paylaştırılabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebileceği kurala bağlanmıştır.
Buradan da anlaşıldığı üzere, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilmesi ile hukuka aykırı işlem ya da fiiller nedeniyle maddi bir zarara katlanan kimsenin zararının giderilmesi amaçlanmıştır.
Vekâlet ücretinin yargılama giderlerine dâhil olması neticesinde taraf lehine hükmolunacağı açıktır. İşbu sebeple sonuçlanmış bir davadan dolayı tahsil edilen vekâlet ücretinin ilamın Yargıtay’ca bozulması üzerine söz konusu ödenmiş olan vekâlet ücreti avukatın kendisinden tahsil ve talep edilemez. Çünkü vekâlet ücreti asıl olarak taraf lehine hükmolunan bir yargılama gideridir bu nedenle de iade edilecek vekâlet ücretinin tahsil talebinin yöneltileceği irade avukat değil davadaki taraftır.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU’NUN 07.04.2004 tarih ve 2004/12-213 E., 2004/215 K. sayılı kararı
‘’6100 sayılı HMK’nun 323. maddesinde avukatlık ücreti, yargılama giderleri arasında sayılmıştır. Aynı Yasa’nın 330. maddesinde de, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücreti, taraf lehine hükmedilir, yargılama gideri olarak hükmolunan avukatlık ücreti ancak “yargılamanın tarafları” arasında geçerli olur hükmüne yer verilmiştir. Her ne kadar 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 164/son maddesinde; “dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir” düzenlemesi mevcut ise de, hüküm vekil ile müvekkil arasında çıkacak ve iç ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıkları düzenlemek amacıyla öngörülmüştür’
Görüldüğü üzere yüksek mahkeme niteliğinde olan Yargıtay’ın Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan kararda da açıkça yorumlandığı üzere vekâlet ücretinin avukata ait olduğu düzenlemesi bu vekil eden ile avukat arasında ki uyuşmazlıkları düzenlemek amacıyla öngörülmüş olup o vekâlet ücretine asıl olarak taraf lehine hükmolunduğunu açıkça ortaya koymuştur.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU’NUN 2010/3-266 E. , 2010/303 K. sayılı ve 02.06.2010 tarihli kararı
‘’…Tüm bu açıklamalar karşısında; 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 164/son maddesinde, dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücretinin avukata ait olacağı, bu maddeden ücretin doğrudan doğruya avukata ödeneceği anlamı çıkarılmamalıdır. Nitekim aynı cümlenin devamında yer alan; “…bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez” biçimindeki düzenleme ile mahkemelerce hükmedilen vekâlet ücretinin öncelikle müvekkile ait olduğu, ancak vekilinin vekâlet ücretini güvence altına almak için, başkalarına ödenmesinin önüne geçilmesinin amaçlandığı görülmektedir…’’