Evlilik birliğinin devamında eşlerin birbiri yönünden korunmaya değer bir yararları bulunmaktadır. Bu yararın bulunmadığı takdirde mahkeme tarafından tarafların boşanmasına karar verilebilir. Nitekim, Türk Medeni Kanunumuz’ da boşanma sebepleri; genel ve özel boşanma sebepleri olarak ayrılmıştır. Örneğin; evlilik birliğinin temelinden sarsılması bir genel boşanma sebebi olup tarafların birbirini rencide edici, kırıcı, hakarete ulaşan bütün söz ve davranışları bu boşanma sebebinin içerisinde yer alabilir.
Tarafların birbirlerine karşı olan kusurlu davranışları nedeniyle, taraflardan biri yönünden ortak hayat çekilmez hale gelebilir. Bu durumda taraflardan biri diğerine boşanma davası açabilir. Mahkemece yapılacak yargılama da, boşanmaya karar verilebilmesi için geçerli bir boşanma sebebi olmak zorundadır. Bunun nedeni aile hukukunun kamu düzeninden olmasıdır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/12448 E., 2016/2837 K. sayılı ilamı ile karşısına gelen somut olayda, mahkemenin belirlemiş olduğu kusurlara göre, kadının kayınvalidesinin boyunun kısalığını kastederek alaycı ve gülerek konuşmalar yaptığı, eşinin isteğinin aksine yemekleri sürekli yağlı ve baharatlı yapmasını bir boşanma sebebi olarak saymıştır. Yukarıda izah ettiğimiz üzere, her somut olayda; taraflar arasından yaşanan olaylar farklı farklı açılardan birer boşanma sebebi olabilir bunun için somut olayda tarafların yaşadığı olaylara bakıp yorum yapmak daha doğru olacaktır. Bu nedenle aile hukuku konularında uzman avukatlardan hukuki destek almak hak kayıplarını önlemek için çok önemlidir. Çünkü boşanma davası çok yönlü bir dava olup sadece tarafların boşanması ile sonlanmamakta, mal paylaşımı, ziynet alacağı, maddi ve manevi tazminat gibi ferileri yönünden yoğun hukuki davalardır.