Evlilik birliğinde tarafların çocuk isteyip istememeleri kişisel bir tercih olmakla birlikte, eşlerin çocuk konusundaki fikirleri hakkında evlilikten önce bir konuşma gerçekleştirmiş olmaları ve karşılıklı beklentilerini birbirlerine açıklamış olmaları mümkündür. Tarafların bu evlilik öncesi konuşmada her ikisinin de çocuk istediği konuşulmuş olmasına rağmen, evlenme ile birlikte eşlerden birinin çocuk istemediğini ifade etmesi ile diğer eş hayal kırıklığına uğrayabilir, bu davranış duygusal açıdan şiddet teşkil edebilir veya çocuk istemeyen eşin davranışı kusurlu olarak değerlendirilebilir. Fakat eşlerden birinin çocuk istememesi her durumda duygusal şiddet olarak değerlendirilemeyecek. Bunun söz konusu olabilmesi için eşlerden birinin evlilik öncesinde diğer eşi çocuk istediği hakkındaki fikri konusunda yanıltmış olması veya gerçekten çocuk istediğini dile getirdiği halde sonradan çocuk istemekten vazgeçtiğini beyan etmiş olması gerekir.
Nitekim, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/4035 E. 2019/11471 K. Sayılı kararı ile evli çiftlerden birinin makul sebep olmaksızın çocuk istememesini kusur olarak kabul etmiştir. Fakat Yüksek Mahkeme tarafından verilen bu emsal kararın her zaman uygulanabilmesi, çocuk istemeyen eşin her durumda kusurlu kabul edilebilmesi mümkün olmayacaktır.
Alanında uzman Aile Hukuku avukatlarımızdan danışmanlık almak için hukuk büromuzla irtibata geçmekten çekinmeyiniz.