İşçi ve işveren uyuşmazlıkları günümüzde sık sık karşılaştığımız bir hukuki uyuşmazlık. Özellikle de maaş yani ücret ve bu ücrete ek olarak ödenmesi gereken fazla mesailer ve diğer ferileri gibi uyuşmazlıklar sık sık karşımıza çıkmaktadır.
Bugün sizlere işçinin maaşını ödeme gününden daha geç ödeyen işverenin hukuki sorumluluğunu ve işçinin haklarını anlatacağım.
Öncelikle bilmeniz gerekir ki; işçinin ücret hakkını ve işverenin ücret ödeme sorumluluğunu 4857 kanun güvence altına almıştır. İlgili kanunun 34. Maddesinde açıkça; ‘’işveren ücret, ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir nedenler dışında ödemesi gerekir’’ diyerek belirtmiştir.
Nitekim Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, 06.06.2013 tarih, 2013/3541 E. 2013/10699 K. sayılı kararında; ‘’ ücreti ödenmeyen işçinin işveren aleyhine icra takibi başlatması, iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması işveren ile ilişkilerini zedeleyebilir. Bu şekilde bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, iş akdini haklı nedenle feshetme hakkı vardır. Ücretin hiç veya bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir’’ demiştir.
Özetle Yargıtay, maaşını geç alan, maaşını eksik alan bir işçinin işvereni icraya verme hakkı olduğu gibi, icra takibi başlatmadan iş akdini haklı nedenle feshedebilir demiştir. İş akdini bu şekilde fesheden işçi, elbette ki kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Ayrıca işçi, eğer var ise diğer işçi alacaklarını da talep ederek alma hakkına sahiptir. Ancak unutulmaması gereken husus mücbir sebebin varlığı ve bu sebebin ortadan kalkmamasıdır. Nitekim işveren, 1 veya 2 defa maaş ödemelerini geciktirmiş ise bu geciktirmeleri bir adet haline getirerek sürekli olarak maaşları geç yatırmıyor ise iş akdini feshetmek işçi açısından kötü sonuçlar doğurur. Zira Yargıtay çok açık bir şekilde; ‘’işverenin düzenli olarak işçilerin maaşlarını geç ödemesi fesih sebebidir’’ demektedir.
İş hukuku alanında tüm soru ve sorunlarınız için hukuk büromuz ile irtibata geçmekten kaçınmayınız.